Cesur Yürekler Osman Yıldız

Editörlüğüni Yakup ALTINÖZ'ün yaptığı "CESUR YÜREKLER" adlı kitapta Yönetim Kurulu Başkan'ımız Osman YILDIZ Bey'in röportajının tam metni

 

 

Osman Yıldız, Oytaş Yıldız İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı:

1962 yılında Bursa’nın Kestel ilçesinde dünyaya geldim. İlk ve orta öğrenimimi Kestel’de, liseyi Bursa Erkek Lisesi’nde tamamladım. 1985 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Askerlik görevimin ardından Mersin’de bir baraj inşaatının(Gezende Barajı ve Hidroelektrik Santrali)başından sonuna kadar içinde bulundum. Baraj inşaatını bitirdiğim an, ülkeme en değerli hizmetlerimden birini tamamlamış oldum.

 

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE TAMAMLANMIŞ 500 ESERİMİZ VAR

1992 yılında Bursa’da müteahhitliğe başladım. O zamanlar kooperatif kurmak ve konut inşaatlarını bu yolla hayata geçirmek gibi bir gelenek vardı. Her mühendisin bir kooperatif inşaatı vardı, biz de böyle başladık müteahhitliğe… Beşevler’de Zambak Yapı Kooperatifi’nin inşaatını yaptık. Okul, konut, fabrika inşaatları derken, şu an itibariyle tamamlanmış 500 adet eserimiz var. Bunların içinde, 100 bin metrekarelik fabrika da var, 3-5 bin metrekarelik de… Bugüne kadar Bursa’nın dışında pek inşaat yapmadık. Sadece, yine Bursalı müşterilerimizin talebi olursa şehir dışında onları yerine getirdik. Şu anda da sadece sanayi tesisleri inşa ediyoruz.

 

GÜNÜMÜZDE HIZLI VE KOLAY ŞARTLARDA KONUT SAHİBİ OLUNABİLİYOR

Türkiye’de 1990’lı yıllarda kooperatifçilik, insanların küçük birikimleriyle yavaş yavaş konut sahibi olabilmesi için yapılıyordu ve çok da rağbet görüyordu. Fakat ülkemizin son 10 yılına baktığımızda, günümüzde daha kolay şartlarda ve hızlı konut sahibi olunabildiğini özellikle belirtmem gerekiyor. Ülkemizde bankacılık sistemi yerli yerine oturdu, yönetenlere de bir güven oluştu. Bunun için Türkiye ve Bursa’da, gerek genel ekonomide, gerekse inşaat sektöründe olumlu gelişmelerin yaşandığını söyleyebilirim. Sadece benim şirketimin halihazırda devam eden en az 10 tane sanayi tesisi inşaatı var. Sektördeki diğer aktörleri düşünün? Piyasada onlarca müteahhit var ve hepsinin elinde işleri mevcut.

 

BURSA OSB’DE PEK ÇOK FABRİKAYI YENİLİYORUZ

Bahsettiğim birçok projemiz, Türkiye’nin ilk sanayi bölgesi olan Bursa OSB’de yapılıyor. Normalde, tamamen dolu olan bu bölgede yeni inşaat yapılmaması gerekir değil mi? Ne yapıyoruz? Eski fabrikaları yıkıp yenilerini yapıyoruz. Eskiler şimdikine göre daha alçak yapılmış, yeni ve yüksek makinelere uymuyor. Eski yönetmeliğe göre de yapıldığı için şimdi birçoğunu yıkıp yenilerini yapıyoruz.

 

ÇOK ÖZELLİKLİ REFERANS PROJELERDE OYTAŞ İMZASI

Bizim Oytaş İnşaat olarak çok önem verdiğimiz bazı projeler var. Bunlardan Erikli Su’yun projesi bizim için referanstır. Dağdan su getirme, su depolarının yerinde inşaatı, el değmeden suyun fabrikaya getirilmesi, isale hatlarının yapılması nedeniyle tam anlamıyla komplike su projesi… Ulaşım şartlarının oluşturulması ile bir yol projesi… Depolama alanlarının yapılmasıyla da bir inşaat projesi… Yani inşaat sektörünün tüm şartlarını içinde barındırıyor. Dağda çok zor şartlarda çalışıyorsunuz. Karda- kışta iş yapamıyorsunuz, her yıl da zarar gören bölümlerin yenilenmesi gerekiyor. O nedenle bu, bizim çok komplike ve zevk aldığımız bir projedir. Yine, Durmazlar Makine’nin çok kompleks bir projesini yaptık. Dünya devi bir makine fabrikası Durmazlar… Raylı sistem vagonlarını üreten bir işletme… Hem İpekböceği tesislerini, hem de Durmazlar Makine’nin idari binasının tüm ince işlerini biz tamamladık. Vagon fabrikasının tamamını da biz yaptık. Şu anda Durmazlar’a, OSB’deki fabrikanın tam karşısında dev bir iş merkezi inşa ediyoruz. Bir makine fabrikasının; örneğin bir gıda tesisine göre daha büyük presler çalıştığı için çok daha dayanıklı inşa edilmesi gerekiyor. Bu tarz yerlerde çok özel projeler yapıyoruz.

 

STADIMIZI 65 GÜNDE UEFA KRİTERLERİNE GETİRDİK

Beni en çok heyecanlandıran bir diğer projemiz ise; bundan beş yıl önce Bursa Atatürk Stadyumu’nun 65 gün gibi çok kısa bir sürede UEFA kriterlerine uygun hale getirilmesidir. Bu, tek başına bizimle olacak bir proje değildi. Biz işin müteahhitiydik, ancak başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe ve rahmetli başkanımız İbrahim Yazıcı olmak üzere zamanın Bursaspor yöneticileri bize büyük destek verdi. Stadımız beş metre derinliğinde komple kazıldı ve 7 bin 500 kişilik tribün eklendi. 65 gün boyunca 24 saat çalıştık. Maç bitiminde stadın çabuk tahliyesi için 4-5 yeni kapı açıldı, VIP tribünlerinin tamamı da yenilendi. Oytaş İnşaat’ın rekor sürede UEFA kriterlerine uygun hale getirdiği stadımız 5 yıl görevini yaptı. Üç yıl üst üste UEFA gruplarına kaldık ve altyapı anlamında sorunsuz maçlar oynandı.

 

TAŞERONLARLA BİRLİKTE ZAMAN ZAMAN 1000’E YAKIN ÇALIŞANIMIZ OLUYOR

Önümüzdeki dönemde de Bursa’da sanayi tesisleri inşa etmeye devam edeceğiz. 5-6 yıl önce çelik prefabrik yapmaya da başladık. Çelik konstrüksiyonları Bursa OSB’deki tesisimizde üretip, yerinde cıvatalı-somonlu monte edebiliyoruz. İş hayatımızı en iyi şekilde sürdürmeye gayret ediyoruz. Zaman zaman taşeronlarımızla birlikte 1000’e yakın çalışanımız oluyor. Özellikle yaz aylarında sayımız artıyor, kışın 350-400’e kadar düşüyor. Bu, bizim çekirdek kadromuz. Piyasada çok fazla taşeron ve sektöre yönelik çok fazla ürün var. Eskiden bir duvarcı, sıvacı, fayansçı ve mobilyacıyla işler halloluyordu. Ancak şimdi konseptler de, ürün portföyü de çok genişledi. Bu nedenle iyi taşeronları bünyenizde tutmanız önemli. Bazı taşeronlar da her firmayla çalışmıyor. Hem parasını düzenli alacak, hem de kendisini ileriye taşıyacak bizim gibi firmalar arıyorlar.

 

İŞ GÜVENLİĞİNE HER FİRMA BİZİM GİBİ ÖZEN GÖSTERMELİ

İnşaat sektöründe son yıllarda önemli düzenlemeler yapıldı. Bunlardan birisi de işçi sağlığı ve iş güvenliği. Bu alandaki düzenlemeleri uygulayan ilk firmalardan biriyiz. Bünyemizde çalışan üç mühendis arkadaşımız var, iki tanesi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı. Müfettişimiz de var. Biz inşaatlarımızda çalışan işçi kardeşlerimizin iş güvenliği ekipmanları anlamında en ufak bir eksiğinin olmasını istemiyoruz. İskelelerimizi, ekipmanlarımızı tamamen yeniledik ve bugünkü prosedüre uygun hale getirdik. Bunlar çok ciddi, fakat mutlaka olması gereken yatırımlar. 15-20 günde bir verdiğimiz eğitimlerle hem kendi işçilerimizi hem de taşeronlardaki işçileri eğitiyoruz. Şantiyelerimizi her gün düzenli olarak geziyor ve en ufak bir aksaklık yaşanmaması için gereken tüm önlemler alınmış diye kontrol ediyoruz. İlk baktığımız; işçilerin ekipmanları -eldiven, baret, emniyet kemeri, gözlük- üzerinde mi, iskeleler doğru kurulmuş mu? Bu durum, ülkemizde mantalitenin geliştiğini gösteriyor. İşçi hakları, artık ülkemizin ilk gündem maddelerinden birisi. Merdiven altı firmalarla rekabet edebilme noktasında da bu özellikler ayrıştırıcı bir unsur haline geldi. İşini ciddi yapan, devletin koyduğu kurallara uyan firmalar ön plana çıkıyor, hızla gelişiyor. Müteahhitler de yaşanan bu müspet gelişmelerden sonra, temelden en üst kata kadar yaptıkları bütün çalışmaları kayda alıyor. Müşterisine kullandığı demiri, betonu ve diğer malzemeleri gösteriyor. Yapılan işin hangi aşamalardan geçtiğini artık herkes biliyor ve bir satın alma yapılacağı zaman bu konular ön plana çıkıyor. Eskiden bunlar yoktu.

 

FABRİKA İNŞAATLARI HİÇ BİTMESİN, ANCAK ÇEVREYE DE DUYARLI OLALIM

Önümüzdeki süreçte, konut inşaatıyla ilgili yeni bir projemiz olabilir. Fakat sanayi inşaatları alanında yapacaklarımız henüz bitmediği için şu an beklemedeyiz. Sanayi tarafında biraz daha çalışmak istiyoruz. Bizim temel misyonlarımızdan birisi de; fabrikaların çevreye saygılı biçimde yapılması ve üretimlerine bu değer yargılarını ön planda tutarak devam etmesidir. Bursa’da fabrika inşaatları hiç bitmesin, fakat bunlar ovada, verimli tarım alanlarında değil de devletin izin verdiği organize sanayi bölgelerinde yapılsın. Bu konuya özellikle dikkat ediyoruz. Dünyanın en zengin ülkesi olabiliriz, ancak nehirlerimiz kirlenince, tarlalarımız elden gidince bu zenginlik neye yarar?

 

İLERİDE BETON PREFABRİK TESİS YATIRIMIMIZ OLABİLİR

İnşaatın dışında başka bir alanda yatırım yapmayı zaman zaman düşünüyoruz. İki yeğenim benimle çalışıyor. Mevcut işlerimize ancak yetişiyoruz. Her şantiye ayrı bir işyeri demektir. Hepsinde; gelir, gider, işçi, malzeme vs. ayrıdır. Aslında, en güzel iş, bildiğin iştir. Dolayısıyla biz de bilmediğimiz bir işe girmeyi düşünmüyoruz.Yeğenlerim aynı zamanda işin sahibidir. Oğlum da inşaat mühendisliği okumaktadır. Umarım birlikte şirketimizi çok daha iyi yerlere getireceğiz. Bir ihtimal ilerde bir prefabfik beton tesisi kurabiliriz.

 

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE HER ADIM KONTROL EDİLMELİ

İnşaat; sermayesi olan herkesin girebileceği bir iş alanı olarak gösteriliyor. Fakat konut inşaatı yapan arkadaşların, baraj inşaatı yapanla bir tutulacağını düşünemiyorum. Konut inşaatını herkes yapabilir. Eczacılık diploması olmayan eczane açamıyor, ancak bizim işimize herkes girebiliyor. İnşaat gibi insan hayatını direkt ilgilendiren bir meslekte, attığınız her adımı kontrol etmelisiniz. Kullanılan malzemenin çok olmasından ziyade, doğru zamanda ve doğru yerde şekillendirilip-şekillendirilmediği çok daha önemli. Örneğin, betonu döktükten sonra iyi muhafaza etmezsen kırılır gider. Her şeyi doğru yapmak lazım, bunun için de mühendis olmak gerekiyor. Sermaye, müteahhitlik için gerekli… Fakat müteahhitlik şirketlerine mühendislerin de ortak olmasını isterim.

 

OYTAŞ İNŞAAT’IN FARK YARATAN ÖZELLİKLERİ…

İşimiz dışında başka alana yatırım yapmadığımızdan dolayı sermaye yapımız kuvvetli. Müşterilerimize ödeme noktasında da kolaylık sağlayan bir firmayız. İş güvenliğine çok dikkat ettiğimizi zaten söylemiştim. İşin gerektirdiği en kaliteli ürünü kullanıyoruz. Aldığımız projeleri de zamanında bitirip teslim ediyoruz. Bizim firma olarak en önemli özellilerimizden birkaçı bunlardır.

 

GENÇLERE ÖNEMLİ TAVSİYELER…

Gençlerimizin en büyük hastalığı; bir şeylere çabuk sahip olmayı istemeleri. Bunu kendi yakınlarımda da görüyorum. Bu dünya yüzyıllardır ayakta… Her şey zamanı gelince olur, gelişir. Çabuk zengin olmak isteyen, çok hata yapar. Oysa insan işini severek ve çok çalışarak yapsa zaten maddiyat arkasından geliyor. Ben gençlere; yaptıkları işi çok sevmelerini, çok çalışmalarını ve kendilerini dünyadaki gelişmeleri de takip ederek iyi geliştirmelerini öneriyorum.

 

STK’LARDA SEKTÖRÜMÜZÜN SORUNLARINI GÜNDEME GETİRİYORUM

İnşaat sektöründe imar ve mevzuatlarla ilgili bazı sıkıntılar var. Özellikle yerel yönetimlerin imar kanunlarıyla ilgili… Sektörün daha da iyiye gidebilmesi için bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Bunun için, benim de üyesi olduğum İMSİAD da çalışıyor. Belediye başkanlarıyla bir araya geldiğimizde sektörün sorunlarını ve çözüm önerilerini aktarıyoruz. Ben aynı zamanda BALKANSİAD ve MÜSİAD üyesiyim, BTSO Meclisi’ne de yine sektörümüzle alakalı olan 18. Komite’den girdim. Üye olduğum sivil toplum örgütlerinde de sektörümüzün sorunlarını gündeme getirmeye gayret ediyoruz. Belli birtakım düzenlemeler yapılacak, ancak zaman alacak.

 

YEŞİL ALANI GENİŞ, YÜKSEK YAPILAR YAPILMALI

Konut sektöründe yeşil alanları geniş, yüksek binalar yapılması taraftarıyım. Bursa’nın merkezindeki Hanlar Bölgesi’nin de yeniden düzenlenip, yerli ve yabancı turizme açılmasını istiyorum. Orası Kayhan’a kadar gün yüzüne çıkarılmalı. Çünkü Bursa’da, turizm adına gösterebileceğimiz en önemli değerimiz bu… Muradiye’deki Devlet Hastanesi’nin de oradan kaldırılması ve yeni hastanenin kentin doğu yakasına yapılması gerektiğini düşünüyorum. Hastane yıkılsın, arsası satılsın ve aynı yere otel yapılsın.

 

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE ÇABUK HAREKET EDİLMELİ

Yakın zaman öncesine kadar ülkemizin bir numaralı gündem maddesi olan, fakat sonra pek konuşulmaz hale gelen kentsel dönüşümün bir an önce hızlandırılması gerektiğine inanıyorum. Bu konuda ne yazık ki çok yavaş hareket ediliyor. Bursa’nın birinci derece deprem bölgesinde olduğunu unutmayalım. Çarşamba ve Altıparmak bölgesi başta olmak üzere, kentimizde ihtiyaç duyulan her alanda kentsel dönüşüm kapsamında gerekli düzenlemelere bir an önce başlanmalı.